Kurumsal Olgunluk Seviyesi ile İlişkisi
Modeli kısaca hatırlayalım:
Birinci Hat – İş Birimleri
Operasyon, üretim, satış, pazarlama, satın alma, bakım, lojistik gibi doğrudan iş yapan birimler.
Görevleri; standartlara uygun şekilde kendi sistemlerini geliştirmek, uygulamak ve yönetmek.
İkinci Hat – Gözetim ve Uyum Fonksiyonları
İç kontrol, risk yönetimi, uyum, kalite, bilgi güvenliği gibi rehberlik eden ve izleyen birimler.
Görevleri; standartları belirlemek, uygulanmasına rehberlik etmek, yöntemler geliştirmek ve birinci hattın uyumunu izlemek.
Üçüncü Hat – Bağımsız Güvence
İç denetim birimleri.
Görevleri; tüm sistemlerin ve süreçlerin uyumunu bağımsız olarak denetlemek.
Teoride net. Ama pratikte, özellikle kurumsal olgunluk seviyesi düşükse, bu hatların görev sınırları bulanıklaşıyor.
Birinci hatta yönetişim, süreç ve yetkinlik eksik olduğunda; İkinci hattın risk envanterleri sahada karşılık bulmuyor. Üçüncü hattın denetim bulguları değer yaratmıyor.
Ben de danışman olarak, zaman zaman bu durumun tam ortasında buluyorum kendimi. İkinci veya üçüncü hat kapsamında başlayan projeler, hızla birinci hattın görevlerine kaymaya başlıyor.
Üst yönetim perspektifinden bakınca bu durum çok anlaşılır. Çünkü, dinlenmeyen, anlaşılmayan, sahada karşılık bulmayan envanterlerin ve aksiyon planlarının kimseye faydası olmuyor.
Böyle zamanlarda zihnimde şu hizalanma sorusu dönüp duruyor:
Bu benim görevim mi, yoksa birinci hattın görevi mi?
Ve sonra ardından şu sorumluluk sorusu;
Ama 1. hatta bu kapasite yoksa ne olacak?
Bu tecrübeler zaman içinde beni yönetim danışmanlığına kaydırdı. Çünkü çözüm, yalnızca standartlara uyumu izlemek ya da denetlemekle gelmiyor, eksik olan yönetim altyapısını, süreçleri ve yetkinlikleri güçlendirmek de gerekiyor.
Kendim mesleki olarak kaymak zorunda kalmış olsam da; kurum içinde mentorluk yaptığım ikinci ve üçüncü hat departmanlarının birinci hatta kaymamasına titizlikle dikkat ediyorum.
Eğer 1. hat kapasitesi ise sorun; 1. hatta ilgili teknik danışmanlıklarla destek olunmasını öneriyorum.
Çünkü doğru sınırlarla modelin etkinliğini korumak, kuruma uzun vadeli değeri sağlamak için çok önemli.
O yüzden asıl sorumuz şu olmalı:
Üçlü Hat Modeli’nin işleyişini mi değiştireceğiz, yoksa birinci hattın kapasitesini mi geliştireceğiz?
Peki sizin deneyiminizde; ikinci ve üçüncü hattın birinci hattın işine inmesi çözüm mü, yoksa uzun vadeli bir risk mi?
Herkes kendi açısından haklıdır
Liderin İç Sesi
Yorumlar