Bugünün en büyük sorunlarından biri
Bugünün en büyük sorunlarından biri bilgi eksikliği değil… Tam tersi, bilgi fazlası.
Ve bundan doğan büyük bir sorun daha var; bu bilginin entegre edilmesi, ilişkilendirilmesi ve anlamlandırılması konusundaki boşluklar.
Sahada, proje odalarından yönetim kurullarına kadar aynı tabloya rastlıyorum:
Veri var, rapor var, analiz var… Heyacanla ne vereceklerini beklerken sonuç hüsran oluyor. Parçalar birbirine değmiyor. Her biri kendi bağlamında doğru, ama yan yana geldiğinde; resim eksik, anlam yok.
Üniversitede çalıştığım yıllarda bu konular çok tartışılırdı. Hedeflerde hibrit bölümler vardı; mühendislik ile işletmeyi, teknoloji ile sosyal bilimleri bir araya getiren programlar…
Bugün ise görülüyor ki akademi ve iş dünyası yeterli hibrit alanı yaratamadı. Çünkü iş dünyasında uzmanlaşmak zaten uzun yıllar alıyor. O derinlik kazanılırken, diğer alanlara uzanan bağlar zayıflıyor.
Teknoloji, bu parçaları bir araya getirmeyi hedefliyor. Raporlar, veri görselleştirmeleri, yapay zekâ çözümleri… hepsi bu amaca hizmet ediyor gibi görünüyor.
Ama uçtan uca süreci görebilme becerisi yoksa… Çoklu tarafların perspektifinden bakma, bağlamlar arası geçiş yapabilme, paydaşlar arası köprü kurabilme gibi beceriler gelişmemişse…
Teknoloji sadece parçaları daha parlak bir şekilde yan yana koyuyor ama resim tamamlanmıyor.
Kaldı ki, çok fazla başarısız projeye rastlıyorum. Teknoloji var, bütçe var, proje planı var… Ama o görünmeyen çizgiler de var. Çizgiler, bilginin akmasına, fikirlerin birleşmesine, süreçlerin uyumlanmasına engel oluyor.
Bu noktada zihnimde T-shaped yetkinlik modeli dolaşıyor:
Dikey çizgi; kendi alanında derinleşmiş bilgi ve deneyim… Yatay çizgi; farklı disiplinlerin dilini anlayabilme, bağlantı kurabilme ve bilgiyi yeni bağlamlarda kullanabilme becerisi.
Sahada gördüğüm; yalnızca dikey çizgisi güçlü olanın kendi sınırlarında kalması, yalnızca yatay çizgisi güçlü olanın ise yüzeyde dolaşması.
Oysa karmaşık problemler, bu iki çizginin buluştuğu yerde çözüm bulabiliyor.
Çözümler, ancak uçtan uca görebilen, çoklu perspektifle düşünebilen, bağlantı kurabilen profesyonellerle anlam kazanıyor.
Belki de bu yüzden, teknoloji kadar insan becerisine yatırım yapmayan kurumlar, bütün resmi görmeyi hep bir sonraki projeye erteliyor.
Ve ertelendikçe, resim hep eksik kalıyor.
Bir süredir, herhangi bir resmi ortaya çıkarmaktan çok, tüm detayları yerli yerinde olan bir resim için çaba harcayan bir yapıyı da gözlemleme fırsatı buluyorum.
Herhangi bir resim ortaya çıkarmakla ilgilenen kurumlarla; yerli yerinde bir resim elde etmek isteyen kurumlar arasında bir zaman sonra devasa bir fark olacağını şimdiden görebiliyorum.
Bilgi yığınları arasında kaybolmayan ve bilgiler arasındaki çizgileri ustaca kaldırmayı başaran liderler ve kurumlar çok büyük fark yaratacaklar.
Bir yanımda heyecan bir yanımda kaygı ile sonuçları görmeyi bekliyorum.
Herkes kendi açısından haklıdır
Liderin İç Sesi
Yorumlar