“Excel raporu istemiyorum.”

“Excel raporu istemiyorum.”

Son dönemde CEO’lardan en çok duyduğum cümle

Son dönemde CEO’lardan en çok duyduğum cümle şu:


“Excel raporu istemiyorum.”


Bu aslında bir format meselesi değil; hız, güven ve öngörü talebi: 


Yani raporu günler sonra değil şimdi görmek, gördüğü veriye güvenmek, kararı bugünün bilgisiyle ve ileriye bakarak almak.


Bu cümleyi söyleyen şirketlerin içinde tablo genelde tanıdık:


  • Departmanların farklı yöntemlerle ürettiği raporlar,
  • Aynı veri için çelişen versiyonlar,
  • Günler sonra masaya gelen özetler
  • Ve analize gitmesi gereken enerjinin Excel düzenlemeye harcanması.


“Peki ne yapalım?” dendiğinde ise karşılarına onlarca teknoloji çıkıyor. ERP, BI, otomasyon, RPA, yapay zekâ…


Ama doğru mimari kurulmadığında bu yatırımlar bir süre sonra yamalarla dolu bir yapıya dönüşüyor. Hem emek hem zaman hem para — ve en kötüsü umutlar — boşa gidiyor.


Üstelik bu noktada bir çelişki daha var: Yatırım yapan da mutlu değil, yapmayan da. Yatırım yapan doğru mimariyi kuramadığı için mutsuz, yapmayan ise rekabette geride kaldığı için. Ortak bir sıkışmışlık yaşanıyor.


Unutulmamalı: Bunlar uzun vadeli yatırımlar. Yönetilmesi gereken çok konu var.


Hemen teknolojiye atlamak çözüm değil.

Ama “madem teknoloji tek başına çözüm değil, o halde en ucuzuyla idare edelim” demek de doğru yola götürmüyor.


Sahada yaşadığım bir olay bunu çok iyi anlatıyor: 


Bir şirkette “Biz üç teklif kuralını uyguluyoruz” dediler. Gördüğüm bambaşkaydı; anlamam zaman aldı. Kural, üç farklı tedarikçiden teklif almak yerine, aynı tedarikçiyle üç kez pazarlık yapmak olarak anlaşılmıştı. Kural vardı; ama amacın kendisi kaybolmuştu.


Teknoloji yatırımlarında da risk aynı. Kurallar, araçlar, yatırımlar olabilir; ama amaç kaybolduğunda iş yine Excel’e döner.


Oysa doğru olan şu:


Şirketler önce gerçek ihtiyaçlarını ortaya koymalı — hangi veri, hangi süreç, hangi mimari, hangi karar mekanizması?


Sonra teknolojinin gittiği yönü görmeli: ERP içine gömülü BI, otomasyon ve yapay zekâ; bulutta gerçek zamanlı veri; eşiğe bağlı otomatik uyarılar…


Dönüşüm böyle yakalanıyor.


“Excel istemiyorum” cümlesi bir rapor talebi değil, bu farkındalığın işareti.


Ve mesele, yalnızca Excel’den kurtulmak değil; doğru mimari ve doğru teknolojilerle bugünün kararlarını güçlendirip, yarının rekabetini yakalayabilmek.

Herkes Haklıysa, Lider Ne Yapar?

Herkes Haklıysa, Lider Ne Yapar?

Herkes kendi açısından haklıdır

Yorumlar

--- henüz yorum yapılmamış

Yorum bırak