Yönetimi Dijitalleştirmek
İç kontrol sistemleri, dijitalleşmenin etkisiyle geleneksel sınırlarını çoktan aştı.
Kontroller artık sadece uyum yükümlülüklerini yerine getirmek için değil; süreçlerin doğal akışı içinde riskleri görünür kılmak ve yönetim kalitesini artırmak için tasarlanıyor.
Bu dönüşüm, yeni fırsatlar kadar yeni riskler de doğuruyor.
Kontrol riski, tasarlanmış kontrollerin, mevcut veya potansiyel bir riski önleyememesi, zamanında tespit edememesi veya etkili şekilde yönetememesi durumudur.
Dijital çağda iç kontrol sistemleri; “daha fazla kontrol” anlayışından çok, doğru yerde, doğru zamanda ve doğru etkiyle çalışan entegrasyon temelli bir kontrol mimarisi kurmak üzerine inşa edilmelidir.
Bu noktada GRC (Governance, Risk, Compliance) sistemleri kritik bir rol üstleniyor.
Süreçlerin, Risklerin, Kontrollerin kavramsal ve operasyonel bütünlüğünü kurarak organizasyonların kontrol risklerini yönetilebilir ve izlenebilir hale getiriyor.
GRC altyapısında bu entegrasyon üç temel adımda kurulur:
1. Süreç Tanımlaması: İş süreçleri adım adım haritalanır ve kritik faaliyetler belirlenir.
2. Risk Eşlemesi: Süreç adımlarına ilişkin potansiyel riskler analiz edilir ve risk türlerine göre sınıflandırılır.
3. Kontrol Yapılandırması: Riskleri önlemek, tespit etmek veya etkisini azaltmak amacıyla gerekli kontroller tasarlanır, sorumluluklar atanır ve izlenebilir hale getirilir.
Bu üçlü yapı sayesinde, süreçlerin içinde yaşayan ve gelişen dinamik bir iç kontrol sistemi kurulur.
Kontrolleri artırmak değil; kontrolleri akıllı, etkili ve bütünleşik bir yapıya kavuşturmaktır.
Yalnızca bu bakış açısıyla, dijitalleşmenin getirdiği hız ve karmaşıklık karşısında gerçek bir kurumsal dayanıklılık sağlanabilir.
Değişim Yönetimi
Gerçekleri Kaybetmek
Yorumlar